Bisiklet Sürmeyi Öğrenen Çocuğun Hikayesi
- eurasiavelo
- 9 Nis
- 2 dakikada okunur
Can, on yaşına yeni basmıştı ve en büyük hayali kendi başına bisiklet sürmekti. Bütün arkadaşları parkta rüzgar gibi eserken, o hala dengesini sağlayamadığı için babasının arkasından tuttuğu bisikletle yavaşça ilerliyordu. Bu durum onu biraz üzüyordu. Sanki büyümenin en önemli adımlarından birini atlamış gibi hissediyordu.
Doğum gününde ailesi ona rengarenk, yepyeni bir bisiklet hediye etti. Can'ın gözleri parladı. Bisiklet o kadar güzeldi ki, sanki onu sürmesi için sabırsızlanıyordu. Ertesi sabah erkenden kalktı, bisikletini bahçeye çıkardı. Babası da yanındaydı. İlk denemeler biraz zorlu geçti. Can, pedallara asıldıkça bisiklet bir sağa bir sola yalpalıyordu. Birkaç kez çimlere yuvarlandı. Her seferinde dizleri hafifçe acısa da, yüzündeki gülümseme hiç solmadı. Babası ona sabırlı bir şekilde denge kurmanın, pedalları doğru çevirmenin püf noktalarını anlatıyordu.
Saatler süren denemelerden sonra Can yorulmaya başlamıştı. Tam "Belki de ben bu işi yapamayacağım" diye düşünürken, babası "Bir kez daha dene bakalım," dedi. Can, derin bir nefes aldı, bisikletine bindi ve pedallara asıldı. Bu sefer bir şeyler farklıydı. Sanki bisiklet birden sihirli bir şekilde dengesini bulmuştu. Can, ayaklarını pedallarda hissetti, rüzgarı yüzünde duydu. Babasının eli artık sırtında değildi. Kendi başına gidiyordu!
O an, Can'ın hayatının en mutlu anlarından biriydi. Kalbi hızla çarpıyordu ama bu korkudan değil, büyük bir heyecandan kaynaklanıyordu. Kocaman bir kahkaha attı. Sanki bütün dünya onunla birlikte dönüyordu. Bağıra bağıra şarkılar söylemek, ellerini havaya kaldırıp rüzgarı hissetmek istedi. Parkın etrafında defalarca tur attı. Her dönüşte yüzündeki mutluluk daha da artıyordu.

O günden sonra Can ve bisikleti ayrılmaz bir ikili oldular. Her fırsatta bisikletine atlayıp sokakları, parkları keşfe çıkıyordu. Artık arkadaşlarına yetişebiliyor, onlarla birlikte yarışlar yapabiliyordu. Bisiklet sürmek ona sadece eğlence değil, aynı zamanda özgüven de vermişti. Kendi başına bir şeyi başarmanın verdiği o tarifsiz mutluluğu yaşıyordu.
Can için bisiklet sürmek, sadece iki tekerlek ve bir sele demek değildi. O, özgürlüktü. Rüzgarın saçlarını dağıtması, pedalları çevirdikçe hissettiği güç, her şey ona hayatta yapabileceği pek çok şey olduğunu fısıldıyordu. Bisikletiyle yaptığı her yolculuk, onun için yeni bir macera, yeni bir keşifti. Ve o 10 yaşındaki çocuk, artık bisikletinin üzerinde, geleceğe doğru umutla ve mutlulukla pedal çeviriyordu. O gün öğrendiği denge, sadece bisiklet üzerinde değil, hayatının her alanında ona yol gösterecek bir ders olmuştu.
Bisiklet Eğitimleri Ayrıntılar ve Başvuru için: https://www.bisikletinisiyatifi.com/bisiklet-egitimleri
Comments